Buenos Aires, Arjantin’in başkenti ve São Paulo'dan sonra Güney Amerika'nın ikinci büyük kentidir. Arjantin, Türk pasaportuna vize istememektedir.
Iguazu Falls’dan yurtiçi uçtuğumuz için gümrük işlemlerine girmedik. Bavullarımızı alıp, direkt dışarıya çıktık. Havaalanındaki ekranlarda taksi ücretleri hakkında bilgi geçiyor. Kapıdan çıkar çıkmaz bir taksi ayarlarsanız, taksimetreyi çalıştırmayıp sabit fiyat söylüyorlar ve normalden biraz daha pahalıya götürüyorlar. Aeroparque havaalanı-Recoleta arası 40 pezo ve fazla ödedik. Taksi durağı var, ama kuyruk uzundu, fazla beklemek istemediğimiz için sabit ücretliyi kabul ettik....
Ulaşım :
Metro’da güvenlik sorunu yaşamadık.
Pazartesi-Cumartesi 05:00-22:15 , Pazar 08:00-22:15 arası çalışıyor.
Metro ve otobüs ücreti : 1.10 pezo, metroda 10 binişlik kart var, fiyatta indirim yok.
Retiro-Tigre arasi tren : 2.70 pezo.
City tour bus : 24 saat 50 pezo, 48 saat 60 pezo.
Delta Turu : 1,5 saat 40 pezo.
Taksilerin önünde sarı “libre” yazısı boş olduklarını gösteriyor. Taksimetresi olmayan taksilere binmeyin, sabit fiyata ve pahalıya götürüyorlar.
Gezilecek Yerler:
Dokuz Temmuz Bulvarı, Obelisk ve Teatro Colon: Dokuz Temmuz Bulvarı, 18 şeridi ve 127 metrelik genişliğiyle dünyanın en geniş bulvarı sıfatını taşıyor. Bulvarın tam ortasında bizim Dikilitaş’a benzeyen dev bir obelisk bulunuyor. Obelisk (Obelisco de Buenos Aires), şehrin 400. kuruluş yıldönümü anısına 1936 yılında inşa edilmiş bir anıt.


Teatro Colon, meşhur opera binası Latin Amerika’daki operaların en iyisi ve en güzel akustiğe sahip olanı kabul ediliyor. 25 Mayıs 2010 tarihine kadar tadilatta…

Plaza De Mayo : 25 Mayis 1810 devriminden sonra Cumhuriyet rejimiyle yönetilmeye başlayan Arjantin’de tarihin başladığı yer. Meydanda “Pembe Ev” olarak da bilinen hükümet binası (Casa Rosada), katedral, sömürge döneminde İspanyol valisine ait olan Cabildo binası ve kongre binası bulunuyor. Ortada yer alan anıtta ise “gracias madres-annelere teşekkür’ yazıyor. Cunta döneminde kaybolan çocukları için her perşembe burada toplanıp ağıt yakan annelere ithafen dikilmiş.

Florida Caddesi : Şehrin en hareketli yerlerinden biri ve sadece yayalara ayrılmış. Çok sayıda mağaza, alışveriş merkezi Galerias Pacifico’da bu caddede yer alıyor. Caddede tango yapanları seyredebilirsiniz, hediyelik eşya seçeneği fazla ve uygun fiyata yerlerde satanlar var. Karanlıkta ve kalabalık ortamlarda yan kesicilere dikkat etmekte fayda var. Akşam mesai çıkışı çok kalabalık oluyor. Cadde İstanbul’daki İstiklal Caddesi’ne çok benziyor.

Puerto Madero : Eski bir liman ve şehrin en yeni gözde yerleşim yeri. Depo ve antrepolar başarılı bir renovasyon sonunda, şık evlere, restoranlara, mağaza ve otellere dönüştürülmüş. Lüks restoranlarında yemek yiyebilir, yürüyüş yapabilirsiniz. Eski başkanlardan Sarmiento’nun adını taşıyan müze-gemiyi gezebilir ve ünlü mimar Santiago Calatrava’nın yaptığı “Puente de la Mujer” köprüsünü görebilirsiniz.

San Telmo : Gelir düzeyi orta kesimin oturduğu bir bölge. Defensa Caddesi, pazar günleri trafiğe kapatılıyor ve cadde boyunca kurulan pazarda alışveriş yapabilirsiniz. Bandoneon çalan sokak müzisyenleri, kukla oynatanlar, tango yapanlar, küçük bir bahşiş karşılığı fotoğraf çekmenize izin veren canlı heykeller kalabalığın baş aktörleri. Dorrego Meydanı’nda binaları ve sokakta tango yapanları izleyebilir, kafelerde oturabilirsiniz. Bazı restoranlarda tango gösterileri oluyor, onlardan birinde yemek yiyip, tangonun tadını çıkarabilirsiniz. Saat 10:00-17:00 arası Açık Pazar kurulu oluyor.

La Boca : İşçilerin ve göçmenlerin oturduğu, işsizliğin yüksek olduğu, gündüz gezilecek bir bölge, akşamları pek tekin değil. Hatta gündüz bile kameralarınızı, değerli eşyalarınızı oturduğunuz masanın üstüne koymamanız, çantanıza koymanız tavsiye ediliyor.

Tangonun doğduğu bu bölgede öğle yemeği yiyip, restoranlardaki tango ve folklor göstelerini izleyebilirsiniz. Yerel sanatçıların eserlerini satın alabilir, tezgahlardan alışveriş yapabilirsiniz. Rengarenk boyalı binaların arasında dolaşıp, canlılığın tadını çıkarabilirsiniz. Zamanında Maradona’nında oynadığı ünlü Boca Juniors takımının stadyumu da burada bulunuyor. Maç izlemeye gitmek ayrı zevkli olacaktır.
Palermo Viejo : Özellikle son yıllarda çok sayıda restoranın açıldığı bir bölge. Gündüzleri fazla hareketli değil, özellikle haftasonu aksamları çok hareketli oluyor. Meydanda barlar var ve genelde gençler geliyor.
Recoleta : Gelir düzeyi yüksek kesimin oturduğu bir bölge. Recoleta mezarlığı ve Pilar Kilisesi görülmesi gereken yerler. Mezarlığın girişinde şema var ve Eva (Duarte) Peron’un mezarının nerede olduğunu bulabilirsiniz. Ünlülere ve zenginlere ait olan anıt mezarlara biçilen değerler milyon dolarlarla ifade ediliyor. Meydanda dev kauçuk ağaçları ve manolyaları göreceksiniz.

Tezgahlardan alışveriş yapabilir, kafelerde oturup yorgunluk atabilirsiniz. Haftasonları meydanda tango gösterileri oluyor. Lüks restoranları ve barları daha çok orta yaşa hitap ediyor.
Museo Nacional de Bellas Artes (Güzel Sanatlar Milli Müzesi) görülmesi gereken müzelerden biri. Ev dekorasyonuyla ilgiliyseniz Buenos Aires Design Merkezini ziyaret edebilirsiniz. Patio Bullrich alışveriş merkezi ise Recoleta’ya oldukça yakın.

Tigre Deltası : Buenos Aires'in büyük şehir havasından sıkıldıysanız Parana Nehri'nin (Iguazu Şelalesi de bu nehir üzerinde) oluşturduğu 21.000 km’lik. 5000 su kanalın üzerine kurulmuş bu küçük şehir size iyi gelecektir. Deltada tekne turu yapıp, ulaşımın sadece deniz yoluyla olduğu şık yazlık evleri görebilirsiniz. Delta, Rio de la Plata’da yani Buenos Aires körfezinde son buluyor. Teknelerin kalktığı yerde restoranlar, kafeler, hediyelik eşya ve ev dekorasyon eşyaları satan mağazalar var.

Güney Amerika’nın en büyük alışveriş merkezi 300 mağazalı Unicenter Tigre Deltası’na 30 dk. uzaklıkta. (www.unicenter.com.ar) Tax free ibaresi olan yerlerde, 70 pezo üzeri harcamalar için vergi iadesi alınıyormuş. Amacımız alışveriş olmadığı için gitmedik….
Gittiğimiz restoran, kafe ve şovlar :
Bahşiş genel olarak %10, ama bir çok kafede garsonlara maalesef bahşiş bırakılmadığını gördük. Hamur işleri ile aranız iyiyse Empanada deneminizi tavsiye ederiz, bizdeki börek gibi her çeşidi var, özellikle sabahları veya beş çayı ile güzel bir lezzet. Genel olarak etleri tek kelime ile harika.
Café Tortoni (30/11/09) Garsonlar ilgisiz. Fiyatlar normal.
Kahveler 10 pezo, Pizza 18 pezo’dan başlıyor.
Şov Fiyatları : İki katlı bir yer ve her katta ayrı şov var.
Alt katta üç çift dans ediyor ve 70 pezo.
Üst katta tek çift dans ediyor ve 60 pezo.
Şova gideceksiniz erken bilet alıp, oturma düzenini ve yerinizi sorun. 3.veya 4. sıradaki masalardan izlemek o kadar iyi değil. Önünüze oturanlar uzun boylu ise izleme şansınız yok. Alt katta 12 masası ve küçük bir sahnesi var, ama danscılar iyi. Yediğiniz ve içtiklerinizi ekstra ödüyorsunuz.
La Bolsa Café - Palermo (01/12/09)
Öğlen yemeğimizi yedik, garsonlar güler yüzlü, yardımcı oluyorlar.
Büyük pizza (gerçekten büyüktü) ve ¾ lt bira 41 pezo.
Puerto Cristal – Puerto Madero (02/12/09)
Akşam yemeğimizi yedik. Kalamar, bir büyük şarap, balık tabağı, önden gelen aperatifler ve bahşiş 320 pezo. Önden getirdiklerini istememe hakkınız var, direkt size sormadan getiriyorlar ve bizdeki gibi ikram değil. Balık tabağı büyük, aperatifler ve kalamar ile birlikte fazla geldi. Balık tabağının görüntüsü çok güzel, ama bizdeki lezzeti beklemeyin, bizim damak tadımıza uygun değildi. Sonuçta okyanus balığı, lezzetsiz ve fazla yağlı. Mekan güzel…
Balık tabağı (iki kisilik) 170 pezo, şarap 90 pezo.
Cabana La Lilas – Puerto Madero (03/12/09)
Akşam yemeğimizi yedik. Mekan güzel, ama garsonlar ilgisiz kaba. İspanyolca bilmediğimizi söylediğimiz halde her şeyi ısrarla İspanyolca açıkladılar. İngilizce bilen garsonları olduğu halde yardımcı olmadılar. Ama her şeye rağmen etleri çok lezzetli, ne yiyeceğinize karar verdikten sonra, fazla garsonlarla muhatap olmadan yemeğin tadını çıkarın.
Tendorlin(soslu), papates püreli 95 pezo, salata 40 pezo, bira 13 pezo, Cuvarz 21 pezo.
Bu restoranta tavsiye üzerine gitmiştik ve arkadaş “Bife Chorizo” sunu da tavsiye etmişti.
La Chacra – Av. Cordoba (04/12/09)
Akşam yemeğimizi yedik. Mekan dışarıdan güzel ve farklı duruyor. Fakat içi sıradan, servis kötü, tavukları iyi değil. Salatası güzel değil, bol soğanlı.
Şiş kebap (tavuk ve et karışık), ½ sarap, salata, su 153 pezo.
Yemek için Puerto Madero’daki restoranları tavsiye ederiz.
Tango Porteno - Cerrito 570
Şovlarını beğendik. İsterseniz 80 pezoya sadece şovu izleyebiliyorsunuz, genelde yemekli şovlarda yemeklerin iyi olmadığını okuduğumuz için yemeksiz gitmeyi tercih ettik ve doğru karar verdigimizi gördük. Ekstralarınız varsa ödüyorsunuz, rakamlar yemekli şov biletlerinin tercih edilmesi için biraz yüksek tutulmuş.
http://www.tangoporteno.com.ar/
Starbucks’da bir küçük Amerikan kahve 8.50 pezo.
Mc Donald’s da BigMac Menü 17 pezo.
El Desnivel – San Telmo Lokal ve oldukça kalabalık bir yer. Etlerinin çok lezzetli olduğunu duyduk, denemek için girdik. Yerin salaş bir yer olduğunu biliyorduk, ama o kadar pisti ki denemeden çıktık.
Havanna Café – Her yerde var.
Kahveleri güzel. Kahve, meyve suyu ve tosttan oluşan menüsü 21.50 pezo.
Café&Chocolate Fel Fort – Av.Callao-Recolate
Kahveleri lezzetli ve büyük boy. Empanadaları lezzetli, anında sıcak yapıyorlar. Servis iyi ve garsonlar yardımcı. Bir çok kafede olduğu gibi ücretsiz Wi-Fi var.
La Biela – Recoleta (RM Ortiz & av.Quintono)
Konumu güzel, en gözde yerlerden biri. Dışarı ve içeri fiyatları farklı ama pahalı bir yer değil. Mezarlık ve Pilar kilisesi yakın, meydanda tezgah satıcıları var. Hediyelik eşya, takı alabilirsiniz.
Haftasonları tam önünde danseden sokak tangocularının gösterilerini izleyebilirsiniz.
Flippo Café (Santa Fe & Callao)
Sıradan cadde üzerinde bir kafe. Yemeği paylaşmanın İspanyolcasının “para compartir” olduğunu öğrendik.
Arjantin biraları : Quilmes, Isenbeck, Wansteiner
Recolate’de Buller Bar var. Kendi ürettikleri biraları satıyorlar. 6 çeşit biraları var. Ufak bardaklarda numuneleri uygun fiyatla deneyebiliyorsunuz. Saat 6-9 arası biralar yarı fiyat. Pizzaları hafif ve lezzetli. Cuma-Cumartesi akşamı saat 10:00-11:00’den sonra hareketleniyor.
İlk dikkatimizi çekenler :
Şehir, Avrupa şehirlerine benziyor ve şehir merkezinde Güney Amerika’da olduğunuzu hissetmiyorsunuz. Şehirden uzaklaştığınızda tamamen farklı bir çevre ve insan yapısı var. Şehir merkezindekiler ne kadar Avrupa görünümlü ise kasabalardakiler o kadar Güney Amerikalı.
Süpermarketler içinde Carrefour çok yaygın, Dia var.
Köpek bakıcılığı çok yaygın. Köpek bakıcıları parklarda buluşuyorlar, çocuk parkı gibi. Köpekler kendi aralarında oynuyor, bakıcılarda sohbet edip, dinleniyorlar. Köpekleri, sahipleri genelde serbest gezdiriyor.
Sokaklar genel olarak pis, evsizler çok fazla, sokakta yatanı her yerde. Akşamları evsizler bütün çöp kutularını karıştırıp, dağıtıyor ve her yer çöp içinde kalıyor. Çocuk nüfusu az, yaşlı nüfus daha fazla duruyor. Genelde insanların yüzleri gülmüyor, büyük şehirin verdiği koşturmacıyı görüyorsunuz. Turistik bölgelerde İngilizce bilen az, garsonlar genelde kaba, suratsız. Lokal bölgelerde garsonlar daha güler yüzlü ve yardımcı olmaya çalısıyor. Lokal halkı da İngilizce biliyorsa yardımcı olmaya çalışıyor.
Genel olarak güvenli değil, ama turistik bölgelerde akşamları bile dikkatli olduktan sonra problem yaşamazsınız. Direkt bir saldırı görmedik, dilenen fazla ve maalesef çocuklara yan kesicilik yaptırılıyor. Dükkanlar, kepenkler veya parmalıklarla geceleri korunuyor. Burası normal gelebilir, ilginç tarafı kepenklerin orta alt bölümünde küçük bir kapı yapılmış ve ilk önce o kapı açılıp, çalışan personel eğilerek dükkana giriyor, sonra kepenkler açılıyor veya tersi kepenkler kapatılıp, küçük kapıdan çıkılıp, kilitleniyor. Akşamları bakkallar, dükkanlar parmaklıklarını kapatıyor, parmaklıkların arasından alınan şeyleri verip, parayı alıyorlar. Bazı bölgelerde (San Telmo gibi) dükkanların (mağaza, solaryum , hizmet veren yerler vs.) kapısı hep kilitli, müşteriyseniz zile basıp açtırıyorsunuz. Bütün apartmanların ya güvenliği var ya da kapıları sürekli kilitli. Garajlarda iki kapı birden var, ilki açıldıktan sonra ikincisi açılıyor. Bütün bunları görünce güvenlik konusunda biraz endişe ediyorsunuz. Ama başımıza bir şey gelmeden sekiz gün geçirdik ve gece yürüyerek bir çok yere gittik.
Kafe ve restoranların hemen hemen hepsi dışarıdan güzel duruyor, ama hepsinin içi temiz ve kaliteli değil. Kahve lezzetleri çok iyi değil, bize hafif geldi ve fincanlar küçük.
Parkların, ıhlamur ağaçlarının çokluğu ve mis gibi kokusu en çok dikkatimizi çeken ve hoşumuza giden şeylerden biri oldu.
Fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz. Buenos Aires Fotoğraflarımız
Tavsiyeler :
City tour bus (sarı otobüsler) istediğiniz durakta inip, istediğiniz duraktan binebiliyorsunuz. Şehrin tüm gezilecek yerlerini otobüs dolaşıyor ve duruyor. Koltuklarda kulaklıklar var ve bir çok dilde bölgeyi tanıtıyor. İstediğiniz dili seçebiliyorsunuz. Bir günlük tur (ilk bileti aldığınız andan itibaren 24 saat geçerli) 50 pezo, iki günlük tur (48 saat geçerli) 60 pezo. Otobüse binerken de biletinizi alabiliyorsunuz, üstüne aldığınız tarih ve saati yazıyorlar. Siz sormazsanız bir günlük bilet veriyorlar.
Değeri 22 dolar veya 70 pezo üzeri aldığınız şeylerde fatura alıp, vergi iadesinden yararlanabilirsiniz. Ya tax free yazan mağazalardan alış-veriş edilebilir ya da vergi verirseniz Global Refund logosu olan yerlerde işlem yaptırıp, çıkarken gümrükte damga vurdurur ve bankodan para iadesini alabilirsiniz.
Havaalanından çıkarken eğer biletinizde dahil değilse 56 pezo değerindeki yurtdışı çıkış vergisini ödemeniz gerekiyor. Montevideo veya Punta del Este’ye gidecekseniz bu vergi 25 pezo.
Sivrisinek çok fazla, kesinlikle sivrisinek kovucusu şart. Kötü ısırıyorlar ve ısırılan yer kızarıp, şişiyor. Bazen sivrisinek kovucuları bile işe yaramıyor, hassas bir cildiniz varsa ısırıldıktan sonra sürmek için kortizonlu kremlerden bulundurabilirsiniz.
www.facebook.com/pages/AyferOnur-Seyahatnamesi/