A Travellerspoint blog

December 2009

Ciudad Del Este

sunny 26 °C

Arjantin, Brezilya ve Paraguay sınırında kurulmuş olan Ciudad Del Este şehrinin en büyük özelliği vergiden muaf olması. Dolayısı ile çılgın bir alışveriş merkezine dönüşmüş. Ancak alışveriş tabirimiz ile beklentileriniz yüksek olmasın... İstanbul Salı pazarı bizce dolaşmak veya alışveriş yapmak için daha güzel ve kaliteli diyebiliriz.

DSC07871.jpg
DSC07864.jpg

Herkesin bakış açısı farklı olabilir ama bizce gitmeye değecek bir yer değil...Biz de zaten en fazla bir saat takılıp Brezilya tarafına geri döndük. Ulaşım çok kolay, Brezilya tarafında Iguacu şehrinin otobüs terminalinin hemen karşısındaki otobüs durağından geçen Ciudad Del Este - Paraguay otobüsüne biniyorsunuz, eğer Brezilya’dan çıkış yapmıyorsanız, gümrükte otobüsten inmeden devam edebiliyorsunuz.

DSC07860.jpg
DSC07862.jpg

Brezilya tarafına girerken sadece çantalarımızı kontrol ettiler. Bildiğimiz kadarı ile belli bir rakama kadar vergisiz alışveriş yapılabiliyor ve Brezilya tarafına getirebiliyorsunuz. Otobüs tek yön 3.30 real.

www.facebook.com/pages/AyferOnur-Seyahatnamesi

Posted by ayferonur 11:14 Archived in Paraguay Comments (0)

Colonia Del Sacramento

sunny 23 °C

Deniz otobüsüyle Buneos Aires'e sadece 1 saat uzaklıkta olan küçük bir şehir. Buenos Aires'in kalabalığından sıyrılıp günü birlik dinlenmek, sakince dolaşmak için ideal.
DSC06351.jpg

Biz BsAs’de Cordoba Avenue’deki Buquebus acentesinden sabah 08:30 gidiş ve akşam üzeri 18:00 dönüş şeklinde biletlerimizi aldık. İspanyolca bilmiyorsanız, personel İngilizce biliyor ve anlaşmakta sorun yaşanmıyor. İlk önce danışmadan isim yazdırıp sıraya giriyorsunuz, sıranız geldiğinde yönlendirdiği kişiden istediğiniz bilgileri öğrenip, karar verdikten sonra gideceğiniz güne rezervasyonunuzu yaptırıyorsunuz. Daha sonra vezneye ödemeyi yapıp, biletinizi alıyorsunuz. Sabah terminale en az bir saat önce gelmeniz isteniyor. İlk önce alt katta check-in işlemini yaptırıyorsunuz. Biniş kartınızı aldıktan sonra üst kata çıkıyorsunuz. Güvenlikten geçtikten sonra, gümrük bölümüne geliyorsunuz. Colonia, Uruguay'da ama pasaport ve gümrük işlemleri Arjantin tarafında Buquebus terminalinde yapılıyor. Uruguay, Türk pasaportlulardan vize istemediği için giriş çıkış çok kolay. Pasaportunuzu Arjantin'li gümrük memuruna verdiğinizde o çıkış damgasını vurup Uruguaylı meslektaşına veriyor. O da girişi damgalayınca işlemler bitip gemiye doğru yöneliyorsunuz.

DSC06357.jpg
DSC06314.jpg

Gemide yiyecek içecek ve duty free var. Hızlı gemi ile gidiyorsanız bir saatlik sakin bir yolculuktan sonra Colonia'ya varıyorsunuz, eğer yavaş olanını seçmişseniz yolculuk üç saat sürüyor. Saatinizi bir saat ileriye almayı unutmayın. Uruguay, Arjantin'den bir saat ileride. Dönüşte de aynı işlemler Uruguay tarafında yapılıyor.
DSC06316.jpg

Colonia'nın eski şehri Unesco Dünya Mirası listesinde ve gerçekten ufak tefek kafeteryaları, taş sokakları ile hoş, dinlendirici bir şehir ancak beklentileriniz çok yüksek olmasın. Bir saatte şehir içini dolaşıyorsunuz. Portekizlilerden kalma sur ve tarihi binaların tanıtıldığı şehir turları var. Yaklaşık 5 km sahili var ama masmavi bir deniz beklemeyin, biraz su bulanık. Golf arabası tarzı araç, motor veya buggy kiralayarak şehri ve 5 km’lik sahil şeridini dolaşabilirsiniz. İlk saat 15 dolar daha sonra ki saatler 10 dolar. Buggy’de benzin dahil değil.

DSC06358.jpg

En çok ellerindeki termosları ile dolaşıp sürekli Mate içen insanlar dikkatinizi çekecektir. Bize Arjantin’de de çok yaygın olduğu söylenmişti ama nedense burada daha çok dikkatimizi çekti…

DSC06338.jpg

4 günlük BsAs koşturmacasından sonra bize Colonia dinlenmek, rahatlayıp önümüzdeki günlerin planını yapmak açısından çok güzel geldi.

Gemi ücreti : Ekonomik gidiş-dönüş 218 pezo.
Gidiş ekonomik dönüş first class 238 pezo ödedik.
First class’da gemiye binerken şampanya ikramı var, koltuklar daha rahat ve iki kişilik.

Recoleta-Puerto Madero (terminal) arası taksi 13 pezo.

Tavsiye : Eğer Arjantin tarafına geri dönecekseniz, saat farkını unutmayın. Uruguay, 1 saat ileri. Feribot olduğu bölgenin saatine göre kalkıyor.

Fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz. Colonia Del Sacramento Fotoğraflarımız

www.facebook.com/pages/AyferOnur-Seyahatnamesi

Posted by ayferonur 11:13 Archived in Uruguay Comments (0)

Buenos Aires

sunny 23 °C

Buenos Aires, Arjantin’in başkenti ve São Paulo'dan sonra Güney Amerika'nın ikinci büyük kentidir. Arjantin, Türk pasaportuna vize istememektedir.
Iguazu Falls’dan yurtiçi uçtuğumuz için gümrük işlemlerine girmedik. Bavullarımızı alıp, direkt dışarıya çıktık. Havaalanındaki ekranlarda taksi ücretleri hakkında bilgi geçiyor. Kapıdan çıkar çıkmaz bir taksi ayarlarsanız, taksimetreyi çalıştırmayıp sabit fiyat söylüyorlar ve normalden biraz daha pahalıya götürüyorlar. Aeroparque havaalanı-Recoleta arası 40 pezo ve fazla ödedik. Taksi durağı var, ama kuyruk uzundu, fazla beklemek istemediğimiz için sabit ücretliyi kabul ettik....

Ulaşım :

Metro’da güvenlik sorunu yaşamadık.
Pazartesi-Cumartesi 05:00-22:15 , Pazar 08:00-22:15 arası çalışıyor.
Metro ve otobüs ücreti : 1.10 pezo, metroda 10 binişlik kart var, fiyatta indirim yok.
Retiro-Tigre arasi tren : 2.70 pezo.
City tour bus : 24 saat 50 pezo, 48 saat 60 pezo.
Delta Turu : 1,5 saat 40 pezo.
Taksilerin önünde sarı “libre” yazısı boş olduklarını gösteriyor. Taksimetresi olmayan taksilere binmeyin, sabit fiyata ve pahalıya götürüyorlar.

Gezilecek Yerler:

Dokuz Temmuz Bulvarı, Obelisk ve Teatro Colon: Dokuz Temmuz Bulvarı, 18 şeridi ve 127 metrelik genişliğiyle dünyanın en geniş bulvarı sıfatını taşıyor. Bulvarın tam ortasında bizim Dikilitaş’a benzeyen dev bir obelisk bulunuyor. Obelisk (Obelisco de Buenos Aires), şehrin 400. kuruluş yıldönümü anısına 1936 yılında inşa edilmiş bir anıt.
DSC06237.jpg
DSC06235.jpg

Teatro Colon, meşhur opera binası Latin Amerika’daki operaların en iyisi ve en güzel akustiğe sahip olanı kabul ediliyor. 25 Mayıs 2010 tarihine kadar tadilatta…
DSC06228.jpg

Plaza De Mayo : 25 Mayis 1810 devriminden sonra Cumhuriyet rejimiyle yönetilmeye başlayan Arjantin’de tarihin başladığı yer. Meydanda “Pembe Ev” olarak da bilinen hükümet binası (Casa Rosada), katedral, sömürge döneminde İspanyol valisine ait olan Cabildo binası ve kongre binası bulunuyor. Ortada yer alan anıtta ise “gracias madres-annelere teşekkür’ yazıyor. Cunta döneminde kaybolan çocukları için her perşembe burada toplanıp ağıt yakan annelere ithafen dikilmiş.
DSC08086.jpg

Florida Caddesi : Şehrin en hareketli yerlerinden biri ve sadece yayalara ayrılmış. Çok sayıda mağaza, alışveriş merkezi Galerias Pacifico’da bu caddede yer alıyor. Caddede tango yapanları seyredebilirsiniz, hediyelik eşya seçeneği fazla ve uygun fiyata yerlerde satanlar var. Karanlıkta ve kalabalık ortamlarda yan kesicilere dikkat etmekte fayda var. Akşam mesai çıkışı çok kalabalık oluyor. Cadde İstanbul’daki İstiklal Caddesi’ne çok benziyor.
DSC06294.jpg

Puerto Madero : Eski bir liman ve şehrin en yeni gözde yerleşim yeri. Depo ve antrepolar başarılı bir renovasyon sonunda, şık evlere, restoranlara, mağaza ve otellere dönüştürülmüş. Lüks restoranlarında yemek yiyebilir, yürüyüş yapabilirsiniz. Eski başkanlardan Sarmiento’nun adını taşıyan müze-gemiyi gezebilir ve ünlü mimar Santiago Calatrava’nın yaptığı “Puente de la Mujer” köprüsünü görebilirsiniz.
DSC06400.jpg

San Telmo : Gelir düzeyi orta kesimin oturduğu bir bölge. Defensa Caddesi, pazar günleri trafiğe kapatılıyor ve cadde boyunca kurulan pazarda alışveriş yapabilirsiniz. Bandoneon çalan sokak müzisyenleri, kukla oynatanlar, tango yapanlar, küçük bir bahşiş karşılığı fotoğraf çekmenize izin veren canlı heykeller kalabalığın baş aktörleri. Dorrego Meydanı’nda binaları ve sokakta tango yapanları izleyebilir, kafelerde oturabilirsiniz. Bazı restoranlarda tango gösterileri oluyor, onlardan birinde yemek yiyip, tangonun tadını çıkarabilirsiniz. Saat 10:00-17:00 arası Açık Pazar kurulu oluyor.
DSC08093.jpg

La Boca : İşçilerin ve göçmenlerin oturduğu, işsizliğin yüksek olduğu, gündüz gezilecek bir bölge, akşamları pek tekin değil. Hatta gündüz bile kameralarınızı, değerli eşyalarınızı oturduğunuz masanın üstüne koymamanız, çantanıza koymanız tavsiye ediliyor.
DSC06576.jpg

Tangonun doğduğu bu bölgede öğle yemeği yiyip, restoranlardaki tango ve folklor göstelerini izleyebilirsiniz. Yerel sanatçıların eserlerini satın alabilir, tezgahlardan alışveriş yapabilirsiniz. Rengarenk boyalı binaların arasında dolaşıp, canlılığın tadını çıkarabilirsiniz. Zamanında Maradona’nında oynadığı ünlü Boca Juniors takımının stadyumu da burada bulunuyor. Maç izlemeye gitmek ayrı zevkli olacaktır.
Palermo Viejo : Özellikle son yıllarda çok sayıda restoranın açıldığı bir bölge. Gündüzleri fazla hareketli değil, özellikle haftasonu aksamları çok hareketli oluyor. Meydanda barlar var ve genelde gençler geliyor.
Recoleta : Gelir düzeyi yüksek kesimin oturduğu bir bölge. Recoleta mezarlığı ve Pilar Kilisesi görülmesi gereken yerler. Mezarlığın girişinde şema var ve Eva (Duarte) Peron’un mezarının nerede olduğunu bulabilirsiniz. Ünlülere ve zenginlere ait olan anıt mezarlara biçilen değerler milyon dolarlarla ifade ediliyor. Meydanda dev kauçuk ağaçları ve manolyaları göreceksiniz.
DSC06204.jpg

Tezgahlardan alışveriş yapabilir, kafelerde oturup yorgunluk atabilirsiniz. Haftasonları meydanda tango gösterileri oluyor. Lüks restoranları ve barları daha çok orta yaşa hitap ediyor.
Museo Nacional de Bellas Artes (Güzel Sanatlar Milli Müzesi) görülmesi gereken müzelerden biri. Ev dekorasyonuyla ilgiliyseniz Buenos Aires Design Merkezini ziyaret edebilirsiniz. Patio Bullrich alışveriş merkezi ise Recoleta’ya oldukça yakın.
DSC06218.jpg

Tigre Deltası : Buenos Aires'in büyük şehir havasından sıkıldıysanız Parana Nehri'nin (Iguazu Şelalesi de bu nehir üzerinde) oluşturduğu 21.000 km’lik. 5000 su kanalın üzerine kurulmuş bu küçük şehir size iyi gelecektir. Deltada tekne turu yapıp, ulaşımın sadece deniz yoluyla olduğu şık yazlık evleri görebilirsiniz. Delta, Rio de la Plata’da yani Buenos Aires körfezinde son buluyor. Teknelerin kalktığı yerde restoranlar, kafeler, hediyelik eşya ve ev dekorasyon eşyaları satan mağazalar var.
DSC06454.jpg

Güney Amerika’nın en büyük alışveriş merkezi 300 mağazalı Unicenter Tigre Deltası’na 30 dk. uzaklıkta. (www.unicenter.com.ar) Tax free ibaresi olan yerlerde, 70 pezo üzeri harcamalar için vergi iadesi alınıyormuş. Amacımız alışveriş olmadığı için gitmedik….

Gittiğimiz restoran, kafe ve şovlar :

Bahşiş genel olarak %10, ama bir çok kafede garsonlara maalesef bahşiş bırakılmadığını gördük. Hamur işleri ile aranız iyiyse Empanada deneminizi tavsiye ederiz, bizdeki börek gibi her çeşidi var, özellikle sabahları veya beş çayı ile güzel bir lezzet. Genel olarak etleri tek kelime ile harika.

Café Tortoni (30/11/09) Garsonlar ilgisiz. Fiyatlar normal.
Kahveler 10 pezo, Pizza 18 pezo’dan başlıyor.
Şov Fiyatları : İki katlı bir yer ve her katta ayrı şov var.
Alt katta üç çift dans ediyor ve 70 pezo.
Üst katta tek çift dans ediyor ve 60 pezo.
Şova gideceksiniz erken bilet alıp, oturma düzenini ve yerinizi sorun. 3.veya 4. sıradaki masalardan izlemek o kadar iyi değil. Önünüze oturanlar uzun boylu ise izleme şansınız yok. Alt katta 12 masası ve küçük bir sahnesi var, ama danscılar iyi. Yediğiniz ve içtiklerinizi ekstra ödüyorsunuz.

La Bolsa Café - Palermo (01/12/09)
Öğlen yemeğimizi yedik, garsonlar güler yüzlü, yardımcı oluyorlar.
Büyük pizza (gerçekten büyüktü) ve ¾ lt bira 41 pezo.

Puerto Cristal – Puerto Madero (02/12/09)
Akşam yemeğimizi yedik. Kalamar, bir büyük şarap, balık tabağı, önden gelen aperatifler ve bahşiş 320 pezo. Önden getirdiklerini istememe hakkınız var, direkt size sormadan getiriyorlar ve bizdeki gibi ikram değil. Balık tabağı büyük, aperatifler ve kalamar ile birlikte fazla geldi. Balık tabağının görüntüsü çok güzel, ama bizdeki lezzeti beklemeyin, bizim damak tadımıza uygun değildi. Sonuçta okyanus balığı, lezzetsiz ve fazla yağlı. Mekan güzel…
Balık tabağı (iki kisilik) 170 pezo, şarap 90 pezo.

Cabana La Lilas – Puerto Madero (03/12/09)
Akşam yemeğimizi yedik. Mekan güzel, ama garsonlar ilgisiz kaba. İspanyolca bilmediğimizi söylediğimiz halde her şeyi ısrarla İspanyolca açıkladılar. İngilizce bilen garsonları olduğu halde yardımcı olmadılar. Ama her şeye rağmen etleri çok lezzetli, ne yiyeceğinize karar verdikten sonra, fazla garsonlarla muhatap olmadan yemeğin tadını çıkarın.
Tendorlin(soslu), papates püreli 95 pezo, salata 40 pezo, bira 13 pezo, Cuvarz 21 pezo.
Bu restoranta tavsiye üzerine gitmiştik ve arkadaş “Bife Chorizo” sunu da tavsiye etmişti.

La Chacra – Av. Cordoba (04/12/09)
Akşam yemeğimizi yedik. Mekan dışarıdan güzel ve farklı duruyor. Fakat içi sıradan, servis kötü, tavukları iyi değil. Salatası güzel değil, bol soğanlı.
Şiş kebap (tavuk ve et karışık), ½ sarap, salata, su 153 pezo.
Yemek için Puerto Madero’daki restoranları tavsiye ederiz.

Tango Porteno - Cerrito 570
Şovlarını beğendik. İsterseniz 80 pezoya sadece şovu izleyebiliyorsunuz, genelde yemekli şovlarda yemeklerin iyi olmadığını okuduğumuz için yemeksiz gitmeyi tercih ettik ve doğru karar verdigimizi gördük. Ekstralarınız varsa ödüyorsunuz, rakamlar yemekli şov biletlerinin tercih edilmesi için biraz yüksek tutulmuş.
http://www.tangoporteno.com.ar/

Starbucks’da bir küçük Amerikan kahve 8.50 pezo.
Mc Donald’s da BigMac Menü 17 pezo.

El Desnivel – San Telmo Lokal ve oldukça kalabalık bir yer. Etlerinin çok lezzetli olduğunu duyduk, denemek için girdik. Yerin salaş bir yer olduğunu biliyorduk, ama o kadar pisti ki denemeden çıktık.

Havanna Café – Her yerde var.
Kahveleri güzel. Kahve, meyve suyu ve tosttan oluşan menüsü 21.50 pezo.

Café&Chocolate Fel Fort – Av.Callao-Recolate
Kahveleri lezzetli ve büyük boy. Empanadaları lezzetli, anında sıcak yapıyorlar. Servis iyi ve garsonlar yardımcı. Bir çok kafede olduğu gibi ücretsiz Wi-Fi var.

La Biela – Recoleta (RM Ortiz & av.Quintono)
Konumu güzel, en gözde yerlerden biri. Dışarı ve içeri fiyatları farklı ama pahalı bir yer değil. Mezarlık ve Pilar kilisesi yakın, meydanda tezgah satıcıları var. Hediyelik eşya, takı alabilirsiniz.
Haftasonları tam önünde danseden sokak tangocularının gösterilerini izleyebilirsiniz.

Flippo Café (Santa Fe & Callao)
Sıradan cadde üzerinde bir kafe. Yemeği paylaşmanın İspanyolcasının “para compartir” olduğunu öğrendik.

Arjantin biraları : Quilmes, Isenbeck, Wansteiner
Recolate’de Buller Bar var. Kendi ürettikleri biraları satıyorlar. 6 çeşit biraları var. Ufak bardaklarda numuneleri uygun fiyatla deneyebiliyorsunuz. Saat 6-9 arası biralar yarı fiyat. Pizzaları hafif ve lezzetli. Cuma-Cumartesi akşamı saat 10:00-11:00’den sonra hareketleniyor.

İlk dikkatimizi çekenler :

Şehir, Avrupa şehirlerine benziyor ve şehir merkezinde Güney Amerika’da olduğunuzu hissetmiyorsunuz. Şehirden uzaklaştığınızda tamamen farklı bir çevre ve insan yapısı var. Şehir merkezindekiler ne kadar Avrupa görünümlü ise kasabalardakiler o kadar Güney Amerikalı.
Süpermarketler içinde Carrefour çok yaygın, Dia var.
Köpek bakıcılığı çok yaygın. Köpek bakıcıları parklarda buluşuyorlar, çocuk parkı gibi. Köpekler kendi aralarında oynuyor, bakıcılarda sohbet edip, dinleniyorlar. Köpekleri, sahipleri genelde serbest gezdiriyor.
Sokaklar genel olarak pis, evsizler çok fazla, sokakta yatanı her yerde. Akşamları evsizler bütün çöp kutularını karıştırıp, dağıtıyor ve her yer çöp içinde kalıyor. Çocuk nüfusu az, yaşlı nüfus daha fazla duruyor. Genelde insanların yüzleri gülmüyor, büyük şehirin verdiği koşturmacıyı görüyorsunuz. Turistik bölgelerde İngilizce bilen az, garsonlar genelde kaba, suratsız. Lokal bölgelerde garsonlar daha güler yüzlü ve yardımcı olmaya çalısıyor. Lokal halkı da İngilizce biliyorsa yardımcı olmaya çalışıyor.
Genel olarak güvenli değil, ama turistik bölgelerde akşamları bile dikkatli olduktan sonra problem yaşamazsınız. Direkt bir saldırı görmedik, dilenen fazla ve maalesef çocuklara yan kesicilik yaptırılıyor. Dükkanlar, kepenkler veya parmalıklarla geceleri korunuyor. Burası normal gelebilir, ilginç tarafı kepenklerin orta alt bölümünde küçük bir kapı yapılmış ve ilk önce o kapı açılıp, çalışan personel eğilerek dükkana giriyor, sonra kepenkler açılıyor veya tersi kepenkler kapatılıp, küçük kapıdan çıkılıp, kilitleniyor. Akşamları bakkallar, dükkanlar parmaklıklarını kapatıyor, parmaklıkların arasından alınan şeyleri verip, parayı alıyorlar. Bazı bölgelerde (San Telmo gibi) dükkanların (mağaza, solaryum , hizmet veren yerler vs.) kapısı hep kilitli, müşteriyseniz zile basıp açtırıyorsunuz. Bütün apartmanların ya güvenliği var ya da kapıları sürekli kilitli. Garajlarda iki kapı birden var, ilki açıldıktan sonra ikincisi açılıyor. Bütün bunları görünce güvenlik konusunda biraz endişe ediyorsunuz. Ama başımıza bir şey gelmeden sekiz gün geçirdik ve gece yürüyerek bir çok yere gittik.
Kafe ve restoranların hemen hemen hepsi dışarıdan güzel duruyor, ama hepsinin içi temiz ve kaliteli değil. Kahve lezzetleri çok iyi değil, bize hafif geldi ve fincanlar küçük.
Parkların, ıhlamur ağaçlarının çokluğu ve mis gibi kokusu en çok dikkatimizi çeken ve hoşumuza giden şeylerden biri oldu.

Fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz. Buenos Aires Fotoğraflarımız

Tavsiyeler :

City tour bus (sarı otobüsler) istediğiniz durakta inip, istediğiniz duraktan binebiliyorsunuz. Şehrin tüm gezilecek yerlerini otobüs dolaşıyor ve duruyor. Koltuklarda kulaklıklar var ve bir çok dilde bölgeyi tanıtıyor. İstediğiniz dili seçebiliyorsunuz. Bir günlük tur (ilk bileti aldığınız andan itibaren 24 saat geçerli) 50 pezo, iki günlük tur (48 saat geçerli) 60 pezo. Otobüse binerken de biletinizi alabiliyorsunuz, üstüne aldığınız tarih ve saati yazıyorlar. Siz sormazsanız bir günlük bilet veriyorlar.
Değeri 22 dolar veya 70 pezo üzeri aldığınız şeylerde fatura alıp, vergi iadesinden yararlanabilirsiniz. Ya tax free yazan mağazalardan alış-veriş edilebilir ya da vergi verirseniz Global Refund logosu olan yerlerde işlem yaptırıp, çıkarken gümrükte damga vurdurur ve bankodan para iadesini alabilirsiniz.
Havaalanından çıkarken eğer biletinizde dahil değilse 56 pezo değerindeki yurtdışı çıkış vergisini ödemeniz gerekiyor. Montevideo veya Punta del Este’ye gidecekseniz bu vergi 25 pezo.
Sivrisinek çok fazla, kesinlikle sivrisinek kovucusu şart. Kötü ısırıyorlar ve ısırılan yer kızarıp, şişiyor. Bazen sivrisinek kovucuları bile işe yaramıyor, hassas bir cildiniz varsa ısırıldıktan sonra sürmek için kortizonlu kremlerden bulundurabilirsiniz.

www.facebook.com/pages/AyferOnur-Seyahatnamesi/

Posted by ayferonur 11:12 Archived in Argentina Comments (0)

Iguazu Falls

sunny 30 °C

Brezilya-Arjantin-Paraguay sınırlarının arasında kalan şelalenin Brezilya tarafını gördükten sonra otobüs ile Arjantin tarafına geçtik. Otobüs ile geçiş detaylarını Foz de Iguacu (Brezilya Tarafı) yazımızdan okuyabilirsiniz. Şelalelerin olduğu National parkın içinde kalınabilecek sadece Sheraton Otel var. Genelde Puerto Iguazu bölgesinde kalınıyor. Otel yerine hostel tercih edilebilir. Gitmeden önce hostel seçeneklerini incelememiştik ama gezerken dışarıdan hoş duran hosteller gözümüze çarptı.

Ulaşım :
Otobüs 5 pezo.
Şelalere giderken otobüsü kullandık. Terminal Gate-11’den kalkıyor.
Park-Puerto Iguazu arasında "El Practico" isimli otobüsler servis veriyor ve 7:15-19:15 saatleri arasında 30 dakikada bir var.

DSC07992.jpg

Parkın giriş ücreti : 60 pezo (İkinci gün de gitmeyi düşünüyorsanız ikinci günün biletini yarı fiyata alıyorsunuz.) Park ücretine dahil olan servisler; parkın içindeki tren, San Martin adasına giden bot seferleri ve ihtiyaç halinde ilk yardım merkezlerinden yararlanmak. Park girişinde isterseniz tur rehberi kiralayabiliyorsunuz, ücreti hakkında bilgimiz yok.

DSC07980.jpg
DSC07957.jpg
DSC07953.jpg

Sürat botu ile gezi : 100 pezo (kesinlikle denenmeli) 10 dakika kadar sürüyor. Gezi boyunca DVD’ye çekim yapıyorlar, 30 dolar veya 100 pezo karşılığında satın alabilirsiniz. Sürat botunun en son kaçta olduğunu baştan sormayı unutmayın biz sonuncusuna yetişebilmiştik ... Botların kalktığı bölgeyi son bottan sonra kapatıyorlar.

Parkın saatleri :Nisan-Eylül arası 8:00-18:00, Ekim-Mart arası 7:30-18:30.

San Martin Adasına bot saatleri; Botlar Paseo Inferior'den kalkıyor. Adayı ziyaret yaklaşık 2 saat sürüyor. Uzun basamaklarından dolayı çok küçük çocuklara tavsiye edilmiyor. Nisan-Eylül arası 9:30-15:45 arası, adadan en son dönüş 17:15. Ekim-Mart arası 9:00-16:15, adadan en son dönüş 17:15.
Tren saatleri; park açıldıktan yarım saat sonra servise başlıyor ve her 30 dakikada bir var. Garganta durağına en son servisleri; Nisan-Eylül arası16:00, Ekim-Mart arası 16:30.

Şelaleri görmek için üç ayrı yolu izleyebilirsiniz ve zamanınızı iyi ayarlayabilirseniz her birinden de görme şansını yakalabilirsiniz. Paseo Superior 650 metre ve yürüyüş yaklaşık 1 saat sürüyor. Paseo Inferior 1400 metre ve yürüyüş yaklaşık 2 saat sürüyor. Sürat botları ve San Martin Adası'na botlar buradan kalkıyor. Panaromik manzara fotoğrafları çekebilirsiniz, yol boyunca basamaklara hazırlıklı olun. Bu parkurların başlangıcına gelebilmek için de ayrıca girişten itibaren 15 dakikalık ekstra bir yürüyüşünüz daha olacak. Paseo Garganta del Diablo ise 1100 metre uzunluğunda ve Garganta tren istasyonundan başlıyor. Central veya Cataratas istasyonlarından trene binerek ulaşabilirsiniz. Ayrıca orman içinde yürüyüş yapmak, doğanın tadını çıkarmak isterseniz; 3600 metre uzunluğundaki Sendero Macuco parkurundan yürüyüş yapabilirsiniz. Dönüş içinde aynı yolu izlemeniz gerektiği aklınızda bulunsun.

Kaldığımız Saint George Otel hakkındaki düşüncelerimiz :

Gecesi iki kişi oda-kahvaltı fiyatı 114 dolardı. (Vergi dahil)
Kötü tarafları : Odalar eski, yatak rahat değildi. Sokağa bakan odaları gürültülü, sivrisinek ve karınca var. Sabah kahvaltısında kekin tabağında karıncalar geziyordu. Her odada Wi-Fi çekmiyor, lobideki kafede iyi çekiyor.
4 yıldızlı otel gözüküyor, ama kesinlikle değil, ancak 2 yıldız eder. Otelin dıştan görüntüsü ve lobisi güzel duruyor. Restoranı güzel ama etleri kötü, Arjantin’de yediğimiz en kötü etti ki Arjantin ette iddialı…
İyi tarafları : Civardaki iyi otellerden biri, fazla alternatif yok. Otobüs terminali otelin karşısında. Lobide kambiyo işlemi yapıyorlar, eğer ellerinde para varsa. (Maalesef bu bölgede bozuk para sıkıntısı var.) Otel-havaalanı arası transferi ayarlıyorlar. Shuttle kişi başı 15 pezo, taksi ise 70 pezo.
Otel yakınında yemek yenilecek alternatif fazla değil. Otelin karşısındaki Color isimli restoran dışarıdan güzel ama yerlerde, masalarda hamam böcekleri geziyordu.
Kambiyo, otelin önündeki caddeden sola dönerek benzinliğin olduğu caddeye kadar yürünüyor (2 blok) ve sola dönüp 3 sokak sonra sağda kalıyor.

En ilginç olay, kambiyoya gittiğimizde duvarda asılı çerçeve içindeki yabancı paraların arasında eski bol sıfırlı Türk paralarından da olmasıydı.

Fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz. İguazu Şelaleleri Fotoğraflarımız

www.facebook.com/pages/AyferOnur-Seyahatnamesi/

Tavsiyeler :

  • Park için tam bir gün dolu dolu yeterli, ama zamanım var derseniz iki günde aynı zevkle gezersiniz. Üç ayrı parkur var; 1400 m, 1100 m, 650 m. Parkurlar başta kısa gibi gözükse de her birinde ayrı ayrı oyalanacağınızı ve sürenin tahmininizden daha uzun süreceği aklınızda olsun.
  • Yürüyüş, ıslanmaya karşı uygun kıyafet ve ayakkabı giyinin.
  • Islanacağınızı düşünerek yedek kıyafet yanınızda bulundurunuz. Elektronik eşyalarınızı da korumaya almayı unutmayın. Sürat botuna binerken su geçirmez torbalar veriyorlar.

  • Sivrisinek çok fazla, sadece parkta değil, her yerde var. Kesinlikle sivsinek kovucusu yanınızda olsun. Eczanelerde, marketlerde de var.
  • Yanınızda havanın sıcaklığına göre yeterli miktarda suyunuz olsun.
  • Gördüğünüz hayvanlara kesinlikle yiyecek bir şey vermeyin. Bu konuda çok hassaslar ve hayvanların beslenmemesini özellikle rica ediyorlar.
  • Puerto Iguazu bölgesinde kalıyorsanız ve otobüsü kullanacaksanız parktan en son kalkan otobüsün saat 19:15'de olduğunu unutmayın.
  • Eğer Brezilya tarafını görmediyseniz otobüs ile geçebilirsiniz. Güzel fotoğraflar çekmek için kesinlikle geçmeye değer, her iki taraftan da ayrı güzel. Brezilya tarafından geldiğimiz için otobüs ile geçiş detaylarını bilmiyoruz ama sistemin farklı olacağını sanmıyoruz.
  • Pasaportunuz olmadan kambiyolarda para bozmuyorlar.

Posted by ayferonur 11:10 Archived in Argentina Comments (0)

Rio De Janeiro

sunny 30 °C

Brezilya, Türk pasaportuna vize istemediği için, ülkeye giriş çok rahat. Gümrükten çıktıktan sonra, karşılamaya gelenlerin sayısı fazla olmadığı için bizim isimlerimizin yazılı olduğu tabelayı bulmak kolay oldu. Kalacağımız Guest House tarafından gönderilen ilk Brezilyalı ile tanıştıktan sonra Rio maceramız başladı. Havaalanı oldukça büyük, uzun bir yürüyüşten sonra otoparka ulaştık. Aman Allah’ım bu ne sıcak böyle, arabanın içi yanıyor, içinde sanki eriyeceğiz! Kış mevsimini yaşayan bir bölgeden geliyorsanız hava ekstra sıcak geliyor.
4DSC07525.jpg

Karşılamaya gelen arkadaşın İngilizcesi iyi olmadığından anlaşmakta biraz zorlanıyoruz ama elinden geldiğince bize etrafı tanıtmaya çalışıyor. Hangi bölgeler tehlikeli, fakir bölgeler nereleri açıklamalar yapıyor. O söylemeden zaten gördüğünüz manzara karşısında nerenin fakir bölgesi olduğunu anlıyorsunuz. Kiremit yapılı, çatısız, kapısız, camsız ve hatta taş yığını diyeceğiniz evlerin önünden geçerek kalacağımız Rio Guest House’a varıyoruz. İlk şok burada oluyor, çünkü daha alçak bir bina ve bütün binanın guest house’a ait olduğunu düşünüyorduk. Maalesef yanılmışız ve 10 katlı binanın son iki katı guest house’a ait. Neyse ki terastan manzara güzel, içimiz biraz olsun rahatlıyor. Merakla odaya gidiyoruz, o da ne öyle oda küçücük geliyor gözümüze. Ama temiz diye içimizi rahatlatıyoruz. Odadaki eşyalar oldukça eski, antika eşyalarla dekore edilmiş izlenimi verilmeye çalışılmış. Guest House’ın sahibi Marta tarafından oda ve binanın güvenliği hakkında bilgileri aldıktan sonra yalnız kalıyoruz. Yol yorgunluğunun üstüne bir de Marta’nın uzun söyleşisi hiç de çekilmedi.
7DSC05835.jpg

Üstümüzü değiştirip soluğu sahilde alıyoruz. İkinci şoku burada yaşıyoruz, su çamur gibi, yenilen içilenlerin boşlarının hepsini sanki suya atmışlar. Plajlar haftasonları inanılmaz kalabalık oluyor ve kalabalığın çoğunluğunu kendi halkı oluşturuyor. Karnaval dönemi olmadığı için turist kalabalığı nispeten daha azdı.
2DSC05838.jpg

Gezilecek Yerler:

Plajlar : Copacabana, Arpoador, Ipanema, Lebnon şeklinde sıralanıyor.
Ipanema-Lebnon’a gelir düzeyi yüksek ve orta sınıf halk, lezbiyen ve gayler geliyor. Plaj numaralar ile aile-gay-lezbiyen olarak ayrılmış. Kuvvetli dalgaları var ve su soğuk...
Ipanema’da pazar günleri saat 8am-6pm arası Feria Hippie Market kuruluyor. Her türlü hediyelik eşya, el yapımı ve sanatsal ürünleri buradan temin edebilirsiniz.

Bistro ZAZA Tropical restoran, mekan olarak güzel. 6 kişi 600 Real ödedik. 1 beyaz şarap, 6 bira, 1 mojito, 1 kokteyl, ana yemekler ve aperitifler dahil.
Adres : Rua Joana Angelica 40, Ipanema

Copacabana en ünlü ve her kesimin geldiği plaj. Bütün sahil şeridinde büfe şeklinde yerler var. Bir şeyler yiyip, içebilirsiniz, alkol satıyorlar. Plajlarda sürekli bir şeyler satılıyor. Akşam saatlerinde kurulan pazarda her türlü el ürünü var.

Arpoador kuvvetli dalgaları ile surfçüler için ideal ama kayalık yapısından dolayı hava karardıktan sonra tehlikeli olabilir.
Barra de Tijuca 18 km uzunluğu ile Rio’nun en uzun plajı.

Corcovado : Trem ile 25 dakikada çıkacağınız 706 metrelik bu tepede 1931’de yapılmış olan dünyanın en büyük Art Deco heykeli olan 30 metrelik Kurtarıcı İsa (Cristo Redentor) heykeli var. Guanabara körfezi, plajlar, göl, muhteşem bir köprüyle ana karaya bağlı Niteroi adası, Sugar Loaf tepesi, Tijuca ormanları manzarası ile en iyi manzaraya sahip tepelerinden biri. Havanın güzel olduğu bir gün ve öğle saatinden önce giderseniz manzarayı bütün berraklığı ile görme şansına sahip olursunuz. Yürüyüş yapmak, farklı hayvanlar, kuş çeşitleri görmek isterseniz Tijuca Ormanlarını gezebilirsiniz.
9DSC05906.jpg

Sugar Loaf Tepesi (Pão de Açúcar) : İki ayrı teleferik ile tepenin zirvesine ulaşılıyor. Tur acenteleri tarafından dağcılar için kaya tırmanışı turları var. Haftaiçi, güneşli bir havanın olduğu ve gün batımı saatlerine yakın gitmenizi tavsiye ederiz. Gündüzünü, gün batımını ve gecesini görme şansınız olur ve inanılmaz güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Tepede bar, kafe ve banklar var. Eşsiz manzara karşısında içkinizi yudumlarken bütün yorgunluğunuzu unutup, geceye hazır olduğunuzu hissedeceksiniz. Bir taraftan da karanlığın bütün çirkinlikleri örtüp, ışık hileleri ile nasıl muhteşem manzaraya dönüştürdüğünü düşünmeden edemedik.
2DSC05958.jpg

LAPA : Cuma ve Cumartesi geceleri en hareketli bölgelerden biri. Aksam yemeği ve gece eğlencesi için ideal bölge. Özellikle gece 11’den sonra kalabalıklaşıyor. Barlar bir cadde üzerinde sıralı, her tarz müzik çalan yer bulabilirsiniz. Barların sabit giriş ücretleri var, hiç bir sey dahil değil. Girişte isimlerinizin yazılı olduğu bir fiş veriliyor, içtiklerinizi, yediklerinizi bu fişe yazıyorlar. Kasaya ödemeyi yaptıktan sonra çıkışta ödeme yapıp yapmadığınızı kontrol ediyorlar. Canlı müzik var, birden fazla grup çıkıyor.
6DSC06112.jpg
7DSC06104.jpg

Biz Sacrilegio’ya gittik. Giriş ücreti 22 Real, Caipirinha 8 Real civarı…
Hem içeride hem de dışarıda oturulacak yeri var, canlı müzik içeride. Aperatif veya akşam yemeği var.

Diğer yanında olan Carioca da Gema ‘da güzel bir yere benziyor. Fakat girişteki kişi çok kaba davranıp, yardımcı olmaya çalışmadığı için tercih etmedik.
Gece barları gezdiren turlar var, 60 Real gibi bir rakamla bütün barları gezebilirsiniz, ekstralar dahil değil.
Gece hayatı deyince sakın İstanbul ile kıstas etmeyin, hayal kırıklığına uğrarsınız. Bizdeki gibi lüks yerler beklemeyin. Tabi ki herkesin beklentisi farklı….

Şehir Merkezi : Gündüz güvenli ve kalabalık. Copacabana’dan şehre ulaşımı metro ile sağladık.

Confeitaria Colombo’ya 1894 yılından kalma kafe şeklinde öğle yemeği için ideal bir restoran. Gitmenizi tavsiye ederiz, mekan ve yiyecekleri güzel. Zaten bir çok gezi kitaplarında da öğle yemeği için tavsiye ediliyor.
Adres: Rua Goncalves Dias, 32-34 Centro

Museu Historico Nacional Ülkenin en büyük müzelerinden biri.
Mosterio de Sao Bento Rio’nun en eski kilisesi.
Museu Nacional de Belas Artes Art ile ilgilenenler görmek isteyebilir.
Catedral Metropolitana de Sao Sebastia Katedral ülkenin en ünlü modern yapısı.
Niteroi Art Müzesi Biz müzeye yetişemediğimiz için gidemedik ancak müze ile ilgilenmeseniz bile Rio manzarasının çok güzel olduğunu söylediler.

Maracana stadyumu: Metroya Cantagalo istasyonundan bindik. Kırmızı hat ile Estacia durağına kadar gidip, burada hattı değistirip yeşil hatla Maracana istasyonuna ulaştık. Metro istasyonundan çıktıktan sonra üst geçit aracılığıyla stada ulaşabilirsiniz. Stadın girişi için yüzünüzü stada vererek sol tarafdan yürümeye devam edin, ileride sağda girişi göreceksiniz. Stadyum 9:00am-13:00pm arası açık. Müzesi 2014 Dünya Kupası maçları hazırlığı yüzünden kapalıydı. Maç zamanı turlar düzenleniyor.
7DSC05900.jpg

Santa Terasa : Tepede kaldığı için manzarası güzel. Restoranlar pazar günleri akşam 6’da kapanıyor. Diğer günler hakkında bilgimiz yok. Gündüz hava kararmadan gidilmeli, akşam güvenli değil, dönüş için yoldan taksi bulmak zor. Şehir merkezinden tram ile ulaşmak en kolay yol. İstasyon Catedral Metropolıtana de Sao Sebastiao’nun yan tarafından kalıyor. Bazen arızalardan dolayı tram iptal edilebiliyor.

Ulaşım: En kolay ve ucuz yol metro. Metro gece 12’e kadar çalışıyor ve biz güvenlik sorunu yaşamadık. Otobüs gündüz kullanılabilir, minibüs yaygın ama bütün minibüslerde klima yok, bazıları çok eski. Taksi ucuz, yoldan çevrilenler bazen sabit fiyat uyguluyor. Kaldığınız yerde taksi ayarlayabilir, beklemelerde de bekleme ücreti alıyorlar.
Metro : 2.60 Real
Minibus : 2 Real (Lapa - Copacabana arası)
Otobüs : Mesafeye göre değişiyor.
Copacabana-Barra Shopping 4.40 Real (2113 nolu otobüs gidiyor, klimalı.)
Copacabana, Ipenama-Cosmo Velho 2.20 Real (584 nolu otobüs gidiyor.)
Taksi : 4.2 Realden açılıyor, 0.20 Real artış. (Aslında açılış 3.70 ama turistlere 4.2)
Havaalanı-Copacabana arası normalde 37 Real, biz 60 Real ödedik, taksi erken geldi ve ilk harekete geçtiği noktadan taksimetreyi çalıştırmış.
Copacabana-Urca (Sugar Loaf) 40 Real (akşam üzeri giderseniz trafik kötü deyip sabit fiyat uyguluyorlar. Yoldan boş taksi çevirmek zor, genelde taksimetreyi açarak gitmek istemiyorlar.)
Copacabana-Corcovado 13 Real (taksi ile)
Tram : 0.60 Real (Santa Terasa’ya giden)

Giriş Ücretleri :
Corcovado-Cosmo Velho Station : 36 Real
Sugar Loaf (Pão de Açúcar) : 45 Real
Maracana Stadyum Girişi : 20 Real
Museu Historico Nacional : 6 Real (şehir içinde)
Yöresel Yemeği: Feijoada (domuz etinden de yapılıyor, yemiyorsanız belirtin)
Bira Markaları : Skol, Brahma, Bohemia, Itaipava En cok beğendiğimiz, Bohemia…
Yerel içeceği : Caipirinha

Tavsiye : Gidilecek yerlerin isminin Portekizcesini bilmekte fayda var. Taksiler İngilizcesini söylediğinizde yeri gösterseniz bile anlamakta zorlanıyorlar veya anlamak istemiyorlar. Turistik bölgelerde bile İngilizce bilen az, Portekizce işinize yarayacak şeyleri bilmekte fayda var. İnsanlar yardımcı olmaya çalışıyor, ama kendi dillerinde. Hava karardıktan sonra güvenli olmayan bölgelere gidilmemeli. Yemek yenilecek birçok yer temiz değil, eğer temizliğe düşkün biriyseniz her yerde yiyemezsiniz ve gözünüze hoş gelen güzel yerler pahalı. Marketlerde taze ekmek ve kahvaltılık bulabilirsiniz. Dışarıda su biradan daha pahalı, marketlerde nispeten daha ucuz.
Ülkeye girerken doldurulan beyaz formu kaybetmeyin, çıkışta 165 Real cezası var.

Santa Terasa maceramız : Biz tram ile gittik. Gideceğimiz restoranı bulmakta zorlandık ve kaybolduk. Yolda bırakın İngilizce bileni, soru soracak insan yoktu. Bir bayana sorduk, ama Portekizce tarif ettigi için anlayamadık. Biraz daha yürümeye karar verdik ve bu arada yeniden sorabileceğimiz birilerini gözümüze kestirmeye çalıştık. Sonunda köpeklerini gezdiren bir anne-çocuğu gözümüze kestirdik. Neyse ki şanslıydık, İngilizce biliyorlardı. Onları gördüğümüz bölgeden sonrasının tehlikeli olduğunu, akşam vakti ne işimizin olduğunu sordular. Restoranın adını söyleyince tarif ettiler ama annenin içi rahat etmedi ve oğluna bize eşlik etmesini söyledi. Bizi restoranın olduğu sokağın başına kadar getirdi. Hem şanslı hem de şanssız olduğumuz bir akşamdı. Şanslıydık o insanlarla karşılaşmıştık. Şanssızdık, çünkü restoranın kapısını bulduğumuzda kapı duvar gibi karşımızda duruyordu. İçeride birilerin olduğuna dair bir iz bulabilmek için restoranın etrafında dört döndük. Maalesef elimiz boş dönecektik.

Esas macera bundan sonra basladı. Geri dönüş nasıl olacaktı, etrafta insan yoktu ki taksi olsun. Taksi bulma umuduyla yürümeye basladık. Yollar bizim Arnavut taşlı sokaklar gibi girintili çıkıntılı taşlı, kaldırım yok ve yokuş asağı inmeye çalışıyoruz. Biraz daha hareketli bir bölgeye geldik, ama etrafta bir tek yabancı biz duruyoruz, herkes yerli halk. Meydanda toplanmışlar ve eğleniyorlar. Fazla takılmadan yola devam etmek daha iyi olacak diye yola devam ettik. Tramden indiğimiz yere vardığımızda belki geri dönüş için tram buluruz umudumuz boş çıktı ve geldiğimiz bütün yolu korkarak, yorularak, aç vaziyette inmek zorunda kaldık. Yaklaşık 45 dakika yürüdük. Açlıktan ve susuzluktan bitkin düşmüş halde Lapa’ya vardık.

Ne yapalım sağlık olsun deyip ilk gözümüze kestirdiğimiz yerlerden birine girip bir şeyler yiyip, içtik. Oh, be dünya varmış deyip, biraz olsun kendimize geldik. Şimdi sırada dönüş yolu var, yoldan taksi çevirmeyi gözümüz yemiyor. Haftasonu minibüse bindiğimiz için aynı yolu denemeye karar veriyoruz. Neyse ki bunda da şanslıyız ve eski püskü bir minibüse binip kaldığımız guest house’a varıyoruz.

Rio Guest House hakkındaki düşüncelerimiz:
Gecesi iki kişi oda-kahvaltı fiyatı 230 dolardı. Yüksek sezonda (15 Aralık-15 Mart) fiyatı artıyor. Vergi ve havaalanından karşılama fiyata dahildi, dönüş havaalanı transferini ekstra ödedik. Beş gece ve üzeri kalmalarda havaalanından karşılıyorlar.
Kötü tarafları : Odalar eski antika tarzı eşyalarla döşenmiş. Perdeler çok kötü, muşambadan perde yapmışlar, odaların yeniden restore edilmesi lazım. Genel olarak oda temiz. Odalarda TV, saç kurutma makinası yok. Klimayı odadan çıkarken kapatmamıza dair Marta tarafından uyarıldık, pencereleri açık bırakıyorduk. Marta oda boşken büyük olasılıkla kontrol ediyordu. Bazı odalarin banyolari dışarıda. Biz bu konuda şanslıydık, banyomuz odanın içindeydi. Fakat diğer odaların banyoları bizim odanın yanındaydı ve her kullanıldığında gürültüsünü duyuyorduk. Odanın önünde genel kullanılmak üzere bilgisayar konulmuş, her kullananın klavye sesini duyuyorduk. Sabah kahvaltısı 9-9:30 arası, genelde herkes toplanmadan kahvaltıya başlanmıyordu. Sadece altı oda olduğu için ortam samimi ve sabah sohbetleri uzun sürüyor. Bu yüzden güne geç başlanıyor ve zamanı kısıtlı olan kişi için zaman kaybı. Hemen kahvaltımı edip gideyim durumu olmuyor. Yapılacaklar konusunda Marta fazla karışıyor, bazen eksik bilgi veriyor. Taksi ayarladığı zaman aşağıya taksiden önce inmekte fayda var, bekleme sürelerini de katıyorlar, bu konuda uyarmıyor. Havaalanına giderken ayarladıkları taksi geldiği bölgeden taksimetreyi çalıştırıyor.
Otel konforu yok ve bir guest house için biraz pahalı. Çok daha uyguna kalınacak oteller, hosteller var. Altı oda ile birlikte kendileri de kalıyorlar ve hem ev hem de ofis olarak kullanıyorlar. Aksamları bazen terasta kendileri yemek yiyor, her yer yemek kokusu oluyor. Marta, herkesin önünde gereksiz ilgi ve sevgi gösterisinde bulunuyor. Yapmacık ilgi insanı sıkıyor.

İyi tarafları : Sabah erken check-in yapılabiliyor. Terastan manzara güzel. Sugar Loaf ve Copacabana plajının eşsiz güzelliği ile kucaklaşıyorsunuz. Oda sayısı az olduğu için ortam samimi, eğer kalanlar uyumlu ise yeni arkadaşlıklar kurulabilir. Güvenlik sorunu yok, odalarda güvenlik kasaları var. Binanın kapısında 24 saat güvenlik görevlisi bulunuyor. Ayrıca guest house’ın kapısı da sürekli kilitli tutuluyor. Kahvaltısı güzel, ama kişi sayısından az miktar getiriyorlar. Bitenlerin yerine yenisini kolay kolay getirmiyorlar ya da bizim şansımıza öyleydi. Meyve suları ve meyvelerin tadına doyum olmuyor.

Fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz. Rio De Janeiro Fotoğraflarımız
Fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz. Sugar Loaf ve Corcovado Fotoğraflarımız

www.facebook.com/pages/AyferOnur-Seyahatnamesi

Posted by ayferonur 11:09 Archived in Brazil Comments (0)

(Entries 1 - 5 of 5) Page [1]